Sigaradan daha tehlikeli: Günün 6,3 saatini oturarak ya da uzanarak geçiriyoruz!
Sağlık Bakanlığı verileriyle yapılan araştırmada, 15 yaş üzeri kadın ve erkeklerin, günlerinin 6,3 saatini oturarak ya da uzanarak geçirdiği ortaya çıktı. Hareketsizliğin giderek artığına dikkat çeken araştırmacılar, bunun sigara içmekten bile daha zararlı olduğunu vurguladı. İşte Türkiye'nin 'durağan' tablosu.
Türkiye'de 15 yaş üzeri kişilerde yapılan bir araştırmada, kadın ve erkeklerin uyku haricinde, bir günlerinin ortalama 6,3 saatlerini oturur ya da uzanır pozisyonda geçirdiği tespit edildi. Dünya Yürüyüş Günü dolayısıyla Sağlık Bakanlığı verilerinden derlenen araştırmada, toplumda her geçen gün artan hareketsiz yaşam tarzı, insan sağlığını da olumsuz etkilliyor. Çalışmalar, oturmanın sigara içmek kadar zarar verdiğini hatta yaşam süresini kısalttığını ortaya koyuyor.
Uluslararası Herkes için Spor Federasyonunca (TAFISA) 1991'de başlatılan Dünya Yürüyüş Günü, Türkiye'de de 3-4 Ekim tarihlerinde kutlanırken bu tarihlerde, gerçekleştirilen etkinliklerle fiziksel aktivitenin önemine işaret ediliyor.
KRONİK HASTALIKLARIN GÖRÜLME SIKLIĞINI ARTIRIYOR
Yaşam ve çalışma koşullarının getirdiği alışkanlıklar ve fiziksel aktivitenin öneminin yeterince anlaşılamaması, giderek daha hareketsiz bir yaşam tarzının benimsenmesine ve dolayısıyla obezite, kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon, diyabet, osteoporoz gibi kronik hastalıkların görülme sıklığının artmasına neden oluyor.
ERKEKLER KADINLARDAN DAHA FAZLA OTURUYOR
Bakanlığın son yapılan "Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması (TBSA)" sonuçlarına göre, Türkiye'de 15 ve üzeri her 10 kişiden 4'ü yeterli düzeyde fiziksel aktivite yapmıyor. 15 yaş üzeri erkekler günlük zamanının ortalama 6,4 saatini, kadınlar ise 6,2 saatini oturarak ya da uzanarak geçiriyor. Genel olarak bu yaş gruplarının oturarak ya da uzanarak geçirdiği süre ise günde ortalama 6,3 saat olarak belirlendi.
19 yaş üzeri erkekler için bu sürenin günlük 6,3 saat, kadınlarda ise 6 saat olduğu görüldü.
KOVİD-19 İLE MÜCADELEDE FİZİKSEL AKTİVİTENİN ÖNEMİ
Fiziksel aktivite vücut direncinin artarak enfeksiyonlara karşı koruma geliştirilmesine katkı sağlayan unsurlar arasında sıralanıyor. Fiziksel olarak aktif olmayanlarda enfeksiyon görülme olasılığının düzenli fiziksel aktivite yapanlara göre daha fazla olduğu belirtiliyor. Fiziksel olarak aktif bir yaşam sürmek, güçlü bağışıklık sistemine sahip olmayı da sağlıyor. Dolayısıyla Kovid-19 ile mücadele sürecinde düzenli fiziksel aktivitenin önemi de artıyor.
HAFTADA 5 GÜN, EN AZ 30 DAKİKA YÜRÜYÜŞ
Her yaştan bireyler için en yaygın ve kolay uygulanan aktivite olan yürüyüş, vücudun oksijen kullanma kapasitesini artırırken, büyük kas gruplarının dinamik ve ritmik olarak çalışmasını sağlıyor ve aynı zamanda ruhsal sağlığı da destekliyor. Fiziksel aktivitenin sağlığın koruyucu ve geliştirici etkisinin görülebilmesi için günlük aktivitelerin yanı sıra yetişkin yaş grubunda haftanın 5 günü en az 30 dakika; 5-17 yaş grubu için ise günde en az 60 dakika orta şiddette fiziksel aktivite yapılması öneriliyor.
Tempolu yürüyüşün içinde yer aldığı orta şiddette fiziksel aktivite, solunum veya kalp atış hızında küçük artışlara neden olan, kişinin konuşabildiği ama şarkı söyleyemediği, orta düzeyde fiziksel efor gerektiren fiziksel aktivite olarak tanımlanıyor. Yürüyüşün günlük aktivitelerin içine yerleştirilmeye çalışılmasına özen gösterilmesi, gün içerisinde toplu ulaşımda birkaç durak önce inerek veya arabanın biraz uzağa park edilerek yürüyüş için imkanlar sağlamanın da önemli olduğu ifade ediliyor.
