Tgrt Haber
31 Ekim 2019 12:00

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: Türkiye 'Yurtta sulh cihanda sulh' kavramını benimsemiş bir devlettir

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "Türkiye, devlet prensibi olarak 'Yurtta sulh cihanda sulh' kavramını benimsemiş bir devlettir. Bu, Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk'ün ortaya koyduğu bir düstur olarak bugün de korunmaktadır." dedi.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: Türkiye 'Yurtta sulh cihanda sulh' kavramını benimsemiş bir devlettir
çavuşoğlu,

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Barış İçin Uluslararası Arabuluculuk: Durum Değerlendirmesi ve İleriye Bakış" temasıyla düzenlenen 6. İstanbul Arabuluculuk Konferansı'nın açılışında konuştu.

Konferansın önde gelen siyasi kişileri, akademisyenleri, barış ve uyum sahasının uzmanlarını bir araya getiren geleneksel bir etkinliğe dönüştüğünü dile getiren Çavuşoğlu, bugün 200 uluslararası ilişkiler ve siyaset bilimi öğrencisinin toplantıda yer aldığını söyledi.

Çavuşoğlu, insan deneyiminin her boyutunda büyük değişikliklerin olduğu bir dönemde yaşandığını ifade ederek, şöyle devam etti:

"Çok sayıda dönüşüm, sistemik bir takım sorunlara ve istikrarsızlıklara yol açıyor. İhtilaf çözüm ortamı da bu değişikliklerden büyük ölçüde etkileniyor. Soğuk Savaş sonrası yaşadığımız olumlu atmosfer, ne yazık ki ihtilafların artması sebebiyle şu anda inişe geçmiş durumda. Dünya nüfusunun üçte biri, yaklaşık 2 milyar kişi ihtilaflardan etkilenen ülkelerde yaşamaya devam ediyor. Şiddetli ihtilaflar artık devletler arasında geleneksel savaşlar şeklinde ortaya çıkmıyor. Devlet dışı gruplar, teröristler ve suç örgütleri genellikle bu ihtilaflarda, çatışmalarda rol oynuyor. Bugünün çatışmaları artık daha uluslararası bir yapıya sahip. Diğer taraftan ihtilafı oluşturan kaynaklarda da büyük bir değişim var. Terörizm, radikalleşme, iklim değişikliği, yoksulluk, aşırıcılık, yabancı düşmanlığı, İslamofobi ve antisemitizm gibi yeni birtakım akımların getirdiği sınamalarla da karşı karşıyayız."

Çatışma olgusunun artık çok daha karmaşık bir yapıya sahip olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, ihtilafların önlenmesi ve çözüm çabalarının da bu karmaşıklığa ayak uydurması gerektiğini vurguladı.

Çavuşoğlu, "Arabuluculuk ve ihtilafların önlenmesi, Türkiye'nin girişimci ve insani dış politikamızın temel odak noktalarından bir tanesidir. Türkiye, devlet prensibi olarak 'Yurtta sulh cihanda sulh' kavramını benimsemiş bir devlettir. Bu, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün ortaya koyduğu bir düstur olarak bugün de korunmaktadır. Türkiye'nin son derece yoğun bir çatışma ve ihtilaf bölgesinde bulunması, merkez üssü durumunda bulunması bu açıdan önem taşımaktadır. Bu bakımdan çok sayıda bölgesel eş güdüm inisiyatifi içerisinde biz de arabuluculuk ve kolaylaştırma çabalarımızı sürdürüyoruz." diye konuştu.

"Türkiye, İİT çerçevesinde arabuluculuk kapasitesini geliştirme çabalarını yürütüyor"

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 10 yıl önce Finlandiya ve Birleşmiş Milletlerle (BM) "Barış İçin Arabuluculuk" insiyatifini başlattıklarını anımsatarak, bugün farklı kıtaları, bölgeleri ve büyük uluslararası örgütleri temsil eden BM Arabuluculuk Dostlar Grubunun 59 üyeden oluştuğunu kaydetti.

Geçen 10 yıl içerisinde grubun son derece önemli katkılarda bulunduğunu belirten Çavuşoğlu, bunlar arasında BM Genel Kurulu'nda arabuluculuk sahasında alınan kararların ve BM Etkin Arabuluculuk Esasları'nın benimsenmesinin de olduğunu vurguladı.

Çavuşoğlu, geçen ay içerisinde New York'ta grubun 10. yıl Bakanlar Toplantısı'na ev sahipliği yapıldığını hatırlatarak, şöyle konuştu:

"BM dışında AGİT ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) çerçevesinde de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Türkiye, İİT çerçevesinde arabuluculuk kapasitesini geliştirme çabalarını yürütüyor. Burada AGİT çerçevesinde de bir Arabuluculuk Dostlar Grubu oluşturmuş bulunuyoruz. Türkiye aynı zamanda İİT çerçevesinde bir arabuluculuk eğitim programını da hayata geçirdi."

"Diplomatların dijital okuryazarlığını geliştirmeyi hedefliyoruz"

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, teknolojinin hayatın her alanına dokunmaya devam ettiğini belirterek, şunları söyledi:

"Büyük veri ve yapay zeka özellikle ihtilaf çözümü ve uyuşmazlıkların çözümü sahasında da önem kazanmaya devam ediyor. 1850'de o dönemin İngiltere Başbakanı ilk telgrafı gördüğünde 'Bu diplomasinin sonudur.' ifadesinde bulunmuştu. Bunu aslında bugün makinelerin öğrenme çağı içinde söylemek mümkün fakat diplomasiye duyduğumuz ihtiyaç devam ediyor. Bu sebeple de diplomatların teknolojiye ayak uydurması büyük önem taşıyor. Bu sebeple ağustos ayında 11. Büyükelçiler Konferansı'nda dijital diplomasi inisiyatifini açıkladım. Bu inisiyatif çerçevesinde diplomatların dijital okuryazarlığını geliştirmeyi hedefliyoruz ve aynı zamanda kurumsal kapasiteyi geliştirmek üzere adımlar atmayı hedefliyoruz."

Yılın başlarında BM'nin Dijital Teknolojiler Arabuluculuk Araç Kutusu'nu açıkladığını aktaran Çavuşoğlu, "Bu teknolojinin taraflar arasındaki iletişimi nasıl artıracağını ve kapsayıcılığa nasıl katkıda bulunacağını ortaya koymaktadır. Gelişen teknoloji çağında arabuluculuk yine de insan yoğun bir faaliyet olmaya devam etmektedir. Bu sebeple ihtilafların çözümü konusunda deneyimin ve içgörünün ne kadar önemli olduğunu bir kez daha görüyoruz." dedi.

Çavuşoğlu, BM Genel Sekreteri Antonio Guaterres'i, Yüksek Düzeyli Arabuluculuk Danışma Kurulu çerçevesinde gösterdiği çaba ve girişimler dolayısıyla tebrik ederek, kurulun üyelerinin İstanbul'da bulunmasından onur duyduğunu ifade etti.

Mevlüt Çavuşoğlu, "Barış için diplomasi atağı, BM çalışmaları çerçevesinde arabuluculuk ve önleme çabalarının etkisini artırmıştır. Bu küresel barış ve istikrara yapılan büyük bir katkıdır." değerlendirmesini yaptı.

Açılışın ardından bir gazetecinin Dağlık Karabağ'a ilişkin sorusuna Çavuşoğlu, "Dağlık Karabağ ve Azerbaycan'ın işgal edilmiş topraklar meselesini diplomasi yoluyla ve BM Güvenlik Konseyinin ilgili kararları, Avrupa Konseyinin ilgili kararları çerçevesinde çözülmesinden yanayız ve bunun çözümü için bu sene daha da fazla gayret sarf edeceğiz." yanıtını verdi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...