Tgrt Haber
30 Ekim 2014 15:28

Aydınlardan çözüm sürecine destek kampanyası

Aralarında Ali Bayramoğlu, Erol Göka, Gülay Göktürk ve Hilal Kaplan'ın da yer aldığı bir grup aydın, çözüm sürecine destek kampanyası başlatıyor.

Aydınlardan çözüm sürecine destek kampanyası
aydınlar, çözüm süreci,

Bir grup aydın, çözüm sürecine destek kampanyası başlatıyor. Grup, "çözüm sürecine sivil toplum desteği sağlamak", "sürecin sorumluluğunu üstlenen aktörlerin sırtındaki yükü hafifletmek" ve "toplumun zaman zaman dağılan dikkatini yeniden barışa odaklamak" amacıyla bir araya geliyor.

Basın duyurusu 4 Kasım'da Taksim Hill Otel'de gerçekleştirilecek kampanyanın çağrıcıları şöyle:

"Abdurrahim Boynukalın, Ahmet Uzun, Ali Bayramoğlu, Atilla Yayla, Bayram Zilan, Bengül Güngörmez, Berat Özipek, Cahit Koytak, Cemile Bayraktar, Cengiz Alğan, Cennet Uslu, Ceren Kenar, Demiray Oral, Elif Çakır, Enver Alper Güvel, Erol Göka, Etyen Mahçupyan, Fadime Özkan, Fırat Erez, Gülay Göktürk, Gülçin Avşar, Gürbüz Özaltınlı, Halil Berktay, Halime Kökçe, Haşmet Babaoğlu, Hidayet Ş. Tuksal, Hilal Kaplan, Hüseyin Hatemi, İdris Kardaş, İhsan Bilgin, İlhami Işık, İzzet Yaşar, Kezban Hatemi, Kurtuluş Tayiz, Kutluğ Ataman, Mahmut Övür, Markar Esayan, Merve Şebnem Oruç, Meryem Gayberi, Nurhayat Kızılkan, Oral Çalışlar, Orhan Miroğlu, Osman Can, Ömer Çaha, Özlem Çağlar Yılmaz, Serdar Kaya, Süheyb Öğüt, Tuncer Köseoğlu, Ufuk Coşkun, Ümit Kurt, Üstün Bol, Vahap Coşkun, Yalçın Arı, Yaprak Zihnioğlu, Yasemin Yıldırım, Yıldıray Oğur, Yıldız Ramazanoğlu, Yusuf Şahin."

Cengiz Alğan

AA muhabirine kampanyaya ilişkin bilgi veren Cengiz Alğan, çözüm sürecinde bir yalpalama oluşmaya başladığını ve sürece uzun zamandır hükümet ve Kürt siyasetinden çok küçük bir azınlık dışında destek görünmediğini kaydetti.

Alğan, anketlerde toplumun desteğinin izlendiğini ancak çeşitli sivil toplum kuruluşlarından, sendikalardan, partilerden destek görünmediğini belirterek, "Bu alanda büyük bir boşluk olduğunu düşünüyoruz. Bu yüzden imza verenlerle konuştuk ve sivil toplumun böyle bir destek sürecine başlamasına karar verdik" dedi.

Toplumun dikkatinin zaman zaman çeşitli olaylarla dağıtıldığını dile getiren Alğan, şöyle konuştu:

"Gezi, 17 Aralık gibi krizlerle veya bugünlerde Diyarbakır, Bingöl, Hakkari olayları gibi... Maalesef barıştan dikkat dağılıyor. Biz de bu dikkati barışa, önümüzdeki en önemli çözüm süreci projesine yeniden odaklamak için mutlaka destek olmak gerektiğini düşündük. Çünkü tarafların eli zayıflıyor dışarıdan, toplumdan destek gelmediği sürece. Anketlerde biraz düşüş de gözlemleniyor. Maalesef bu da tehlikeli. Böyle bir motivasyonla harekete geçtik."

Alğan, kampanya kapsamında kasım sonundan başlayarak yaza kadar sürecek etkinlikler dizisi planlandığını bildirdi.

"Çözüm süreci, Türkiye tarihinin en önemli barış ve demokrasi hamlelerinden"

Gazeteci-yazar Oral Çalışlar da kampanyanın katılımcılarla kararlaştırıldığını vurgulayarak, çözüm sürecinin aktörlerini etkilemek, toplumda bu konuda yeniden bir duyarlılık, farkındalık oluşturmak gibi çeşitli etkinlikler planlandığını söyledi.

Çözüm sürecinin, Türkiye tarihinin en önemli barış ve demokrasi hamlelerinden biri olduğunu aktaran Çalışlar, şöyle devam etti:

"Çözüm süreci, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda ve daha sonrasında devletin inkar ve imhaya yönelik siyasetlerinden vazgeçmesi, Kürt kimliğini tanımak ve Kürtlerle birlikte yeni bir demokrasi inşa etmek açısından önemli bir imkan. Son dönemde çözüm sürecini baltalamak isteyen değişik provokasyonlar yapılıyor. Bunun uluslararası ve ulusal alanda destekçileri var. Türkiye'deki demokratikleşme sürecini baltalamak isteyenlerin bu eylemin arkasında olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle başlatılan çözüm sürecinin devamı ve Türkiye'nin demokratikleşmesi sürecinin ilerlemesi için böyle bir kampanyayı başlatıyoruz." 

Gazeteci-yazar Fadime Özkan

Gazeteci-yazar Fadime Özkan ise "bütün farklılıklarıyla birlikte Türkiye toplumu ve devletinin barışa hiç bu kadar yakın olmadığını" ifade ederek, "Ama Kobani bahaneli protestolar ve bölgede peş peşe gerçekleştirilen cinayetler, sabotajlar nedeniyle de çözüm süreci hiç bu kadar risk altında olmamıştı" dedi.

PKK-HDP çizgisindeki Kürt siyasi hareketinin sürecin bir tarafı olarak sözünde durmaması, sorumsuzca davranmasının çözüm karşıtı odakları güçlendirdiğini söyleyen Özkan, "6-7 Ekim olaylarında 40'tan fazla insanın hayatını kaybettiği bilindiği halde 1 Kasım'da tabanını yeniden sokağa çağırması ve bir şiddetsizlik uyarısı da yapmaması sorumsuzluk safhasını aşmakta, kasıt içermekte. Türkiye'yi yeniden çözüm sürecinin öncesine hatta 90'lara döndürme girişimlerine karşı tüm sivil toplum örgütleri, siyasiler, medya, akademi ve ekonomi dünyası herkes çok dikkatli olmalı" ifadelerini kullandı.

"Türkiye'nin iç meselesi olmaktan çıktı"

Gülay Göktürk de çözüm sürecinin önemli bir mesele olduğunu ve büyük bir tehditle karşı karşıya kaldığını belirterek, sürecin ilerletilmesi olarak gördüğü için kampanyayı desteklediğini ifade etti.

Bunun, Türkiye'nin iç meselesi olmaktan çıktığını, Ortadoğu'nun ve Ortadoğu üzerinde planlar yapan başka devletlerin meselesi haline geldiğini söyleyen Göktürk, "Son derece girift bir problemle karşı karşıyayız. Çözüm sürecinin çökertilmesi, Türkiye etrafında oluşturulan kuşatmadan dolayı milliyetçisinden demokratına, muhafazakarına kadar herkesin ön yargılarını bir kenara itip, aklıselimle davranıp, 'Bu süreci nasıl ilerletebiliriz?' diye düşünmesi gerektiğine inanıyorum" dedi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...