Tgrt Haber
20 Haziran 2022 13:50 - Güncelleme : 20 Haziran 2022 14:04

Ucuz üretim, ucuz gıda: Bakan Kirişci 'destekleme modeli değiştirilecek' diyerek duyurdu

Tarım ve Orman Bakanlığı son dönem artan gıda fiyatları ve çiftçinin maliyetleriyle ilgili iki planı gündemine aldı. Hem vatandaşın gıdaya daha ucuza ulaşması sağlanacak hem de çiftçiye teşvikler yoluyla üretimdeki yükler hafifletilecek. Bakan Kirişci, tarım ile ilgili atılacak kritik adımları açıkladı.

Ucuz üretim, ucuz gıda: Bakan Kirişci 'destekleme modeli değiştirilecek' diyerek duyurdu
tarım

Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişci, çiftçiye gübre-mazot, besiciye yem desteği gibi başlıklarda değişikliğe gidilerek üretim maliyetlerinin azaltılacağını ayrıca ucuz gıdanın önünün açılması yolunda kent tarımının destekleneceğini duyurdu.

DOĞRUDAN MODEL DEĞİŞİKLİĞİNE GİDİLECEK

Destekleme modelinin değiştirilerek nakdi değil ayni destekleme yoluna gidileceğini açıklayan Bakan Kirişçi, çiftçiye giderinin satışta karşılanmaması durumunda aradaki farkın devlet tarafından kapatılacağını söyledi. Kirişçi şu ifadeleri kullandı:

“Destekleme modelini değiştireceğiz. Nakdi değil ayni desteklemeye geçeceğiz. Mesela, arpa yetiştireceksiniz. Gideriniz nedir? Varsa tarla kirası, tohum, gübre, ilaç, mazot, hasat giderleri, sulama maliyeti… Bu maliyeti toplarsınız, ürünün üretim miktarı da bellidir. Bir kilo arpanın sizi mutlu edecek fiyatı diyelim ki, 6.5 TL. Ürünü pazara götürüp satmak istediğinizde alıcı size 7 TL verdiyse sizin devletten destek talep etmenize gerek yok. Ama 6.5 TL beklerken 6 TL'ye satarsanız o zaman bakanlık olarak ne dememiz gerekiyor? 'Ey üretici, sen tasa etme, 50 kuruşluk farkı ben sana öderim.' Biz de fark ödemesi yapacağız.”

Ayrıca mazot-gübre masrafında ayni karşılama yapılacak. Bakan Kirişci bu konuya da örnek yoluyla açıklık getirdi:

“'Üretim yapacağım ama mazot-gübre alacak ekonomik gücüm yok' diyorsanız. Size diyeceğiz ki, tarlanızda üretim miktarı aşağı yukarı bellidir. Bunun için 2 bin litre mazot, 3 ton gübreye mi ihtiyacınız var? Ben size bunu ayni olarak vereceğim. Siz ürün hasadından sonra ister piyasaya sattınız, ister TMO'ya… O dönemde size ayni olarak bu kadar mazotgübre verdik diyerek bunun parasını isteyeceğiz. Üretici devlete ürünü sattıysa alacaktan mahsuplaşacağız. Böylece üreticinin bu girdilerin fiyatıyla ilgilenmesi durumu olmayacak.”

DEĞİŞİKLİK BESİCİLİĞİ DE KAPSAYACAK

Bakan Kirişci: 1 yıl boyunca boş bırakılan tarla devlet aracılığıyla başkasına kiralanacak.

Bakan Kirişci, hayvansal üretimde de benzer şekilde en büyük kalemin yem olduğunu söylerken “Maliyetin neredeyse yüzde 65-70'i… Bu konuda da aynı bitkisel üretimde olduğu gibi üreticiye 'sen yemi dert etme, al kullan, etini, sütünü üret, onları satınca mahsuplaşacağız' diyeceğiz. Yani üreticiye ayni destek olarak yemi vereceğiz.” diye konuştu.

BÜYÜKŞEHİRLERE UCUZ GIDANIN FORMÜLÜ BULUNDU

Öte yandan gıdanın lojistik masraflarından sıyrılma yolunda da tarımın kentlerde yapılması sağlanacak. Bakan Kirişci, “Kent tarımını uygulamaya başlıyoruz. Nüfusun kümelendiği yerlerde aynı zamanda üretim alanlarını da koruyor olmamız gerekiyor. Her yeri sanayileştireceğiz diye bir şey olmaz. İnsanlar temiz hava almak için 100 kilometre kat edip Düzce'ye, Bolu'ya gidiyor. Bir kilo domates Antalya'dan İstanbul'a 800 kilometre yol yaparak geliyor. Hem tazeliğini kaybediyor hem de ulaşım maliyeti fiyatın üzerine biniyor. Yolda da yüzde 25 fire veriyor. Bunun da maliyeti fiyata yansıyor. Üstelik, egsoz emisyonu da havayı kirletiyor.” diye konuştu.

“İstanbul'un çevresinde Çengelköy, Şile, Çatalca, Beykoz, Silivri var” diyen Bakan Kirişci, buralarda bakir alanlar ve üretici de var diyerek Çatalca'da domates yetiştiren kardeşimiz doğrudan ürünü lokantalara, evlere dağıtabilir. Bu yolla, vatandaş hem taze, hem az maliyetli ürün yiyecek. İklim değişikliğine sebep olan unsurları ortadan kaldıracaksınız ve köyden kente göçü de engelleyeceksiniz.” dedi.

Başta İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük illerin etrafında kurulacak kent tarım alanlarında üretimin yapılacağını ek olarak Erzurum-Erzincan gibi üretim kabiliyeti olan yerlerde destek faaliyeti gerçekleştirileceğini belirten Kirişci, “Bir de jeotermal kaynak varsa, iklimi sert olan yerde 365 gün üretim yaparsınız. Sıcak yerlerde de serayı soğutmak için güneş enerjisini kullanırsınız.” dedi.

Kaynak: SABAH
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...