Kasım Süleymani'nin ölümündeki İsrail parmağında ilk itiraf
İsrail eski İstihbarat Şefi Tamir Hayman, 3 Ocak 2020'de öldürülen İran Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani suikastından İsrail'in de sorumlu olduğunu açıkladı.
İran Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani, 3 Ocak 2020’de Bağdat Havalimanında insansız hava aracıyla saldırıya uğramış ve hayatını kaybetmişti. Suikast sonrasında İran cephesinden intikam sloganları atılırken İsrail, suçlamalara ilişkin net bir açıklama yapmamıştı. Ancak geçtiğimiz Eylül ayında eski İsrail İstihbarat Şefi Hayman, İbranice yayın yapan bir dergiye verdiği röportajında, İsrail’in Süleymani suikastından sorumlu olduğunu açıklayarak ilk doğrulamayı yaptı.
Hayman, İsrail istihbaratının, Süleymani'nin Şam'dan Bağdat'a uçuşunun ayrıntılarını ve Süleymani'nin numaralarına erişiminin olduğunu belirterek, “Süleymani’yi öldürmek başarıydı, çünkü benim gözümde İran baş düşmanımızdır” dedi.
Hayman, Süleymani gibi bir lideri bulmanın nadir olduğunu ifade ederek, suikastın İran’ın Suriye’deki gücünün önüne geçmek için yapıldığını açıkladı.
KASIM SÜLEYMANİ KİMDİR?
Kasım Süleymani, 1998 yılından beri İran Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü Komutanıdır. Yoksul köylü bir ailenin çocuğu olarak Rabor'da doğdu. Gençliğinde, Kirman'a taşındı ve babasının borçlarını ödemeye yardımcı olmak için inşaat işçisi olarak çalıştı. 1975 yılında Kirman Su Örgütü için bir yüklenici olarak çalışmaya başladı.
1979 yılında İran İslam Devrimi'nden sonra kurulan İran Devrim Muhafızları Ordusu'na katıldı. Çok fazla bir eğitimi olmamasına rağmen hızla yükseldi. Muhafızlığının ilk zamanlarında, Kuzeybatı İran'da ve Batı Azerbaycan Eyaleti'nde bir Kürt ayrılıkçı ayaklanmasının bastırılmasında görev aldı.
İran-Irak Savaşı'nın başlaması üzerine Kirman'daki erkekleri bir askeri birlikte toplayarak eğitmeye başladı. Savaş sırasında cesareti ve atikliği sayesinde ön plana çıktı ve onun yaşındakiler sıradan asker olarak savaşırken 23 yaşındayken 41. Sarallah Tümen Komutanı olarak görevlendirildi. Tümeniyle birlikte Irak'ın işgal ettiği İran topraklarında başarılı harekâtlarda bulundu. Tarık el-Kuds Harekâtı'nda ağır olarak yaralandı. Fakat iyileşti ve askeri görevine devam etti. Daha sonra Irak'taki Ramazan Genel Merkezi tarafından yürütülen düzensiz savaş görevlerinin organize edilmesiyle meşgul oldu. Saddam Hüseyin'e karşı her iki Iraklı Kürt lider (Mesut Barzani ve Celal Talabani) ve Şii Bedir Örgütü ile ilişkiler kurdu.
Savaştan sonra 1990'larda, Kirman Eyaleti Devrim Muhafızları komutanı oldu. Bölgenin nispeten Afganistan'a yakın olması ve uyuşturucu ticaretinin Afganistan-İran-Türkiye hattı üzerinden devamını engellemek için birçok kez başarılı operasyonlar düzenledi.
1998 yılında Ahmed Vahidi'den sonra, İran Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü Komutanı olarak atandı. Washington Post tarafından İran dış siyasetine yön veren kişilerden biri olarak nitelendirildi.
Tahran'daki 1999 öğrenci isyanı sırasında, Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi'ye gönderilen mektubu imzalayan Devrim Muhafız subaylarından biriydi. Mektup, Hatemi'nin öğrenci isyanını bastıramaması halinde Devrim Muhafızları'nın müdahale edeceğini belirtmekteydi.
