Koronavirüs Pandemisi Sırasında Bağışıklığınızı Nasıl Güçlendirirsiniz?

Aslında tüm hastalıklara karşı insan bağışıklık sisteminin güçlü olması oldukça önemli bir konu. Çünkü insan bedeninin hastalıklara karşı daha iyi mücadele edebilmesini bağışıklık sisteminiz gerçekleştiriyor.

Bunun için herkesin dengeli beslenmesi, düzenli uyuması ve günlük olarak kültür - fizik haraketleri de diyebileceğimiz egzersizlerine önem vermesi gerekir.

Bu süreçlerde sigara ve alkol kullanımının bağışık sistemini zayıflattığını da hatırlatmış olalım.

Koronavirüse karşı bilim insanları şimdiye kadar henüz bir aşı ve ilaç geliştiremediler. Geliştirilmesi için tüm dünyada hummalı bir çalışma olduğu da muhakkak. Ancak bu aşıların veya ilaçların ne zaman çıkacağı kimler tarafından çıkarılacağı ise henüz netlik kazanmadı. Bir çoğunuz internette gezinirken virüsten korunmak için “bağışıklık sistemi”nin güçlü olması gerektiğine dair yazılar da okumuşsunuzdur.

Ancak bağışıklık sisteminizi güçlendirmek için neler tüketilmesi gerektiği hususunda paça çorbasından başka bir şey duymadıysanız makalemizde sizler için araştırdığımız beslenme kriterlerine dikkat etmenizde fayda görüyoruz.

Tekrar edelim ve şunu net bir şekilde söyleyelim ki koronavirüse karşı henüz garanti edilen sihirli bir yiyecek veya üretilmiş hap veya ilaç yoktur! Ancak bağışıklık sisteminizin en iyi şekilde çalışmasını sağlamanın yolları var, bu sizi sağlıklı tutmaya kontrolünüzü güçlü tutmanıza yardımcı olacaktır.

Bunlar arasında elleri sabunla iyice yıkama, insanlar ile aranıza mesafe bırakma, toplu yerlerde bulunmama, maske takma gibi eylemlerin yanı sıra beslenmenize dikkat etme, fiziksel olarak aktif olma, stres yönetimi ve yeterli uykuyu alabilmeniz çok önemli tedbirler arasında yer alıyor.

Bağışıklık Sistemini Güçlendirmenin Yolları Nelerdir?

Bağışıklık sistemini güçlendirmek için tabağınıza bağışıklık arttırıcı besinler doldurarak işe başlayacaksınız.

Sağlıklı kalmanın en iyi yollarından biri hiç kuşkusuz besleyici gıdalar tüketmektir. Çünkü bağışıklık sistemi üzerine düşeni yapabilmesi için sizlerden vücuda besin almanızı istiyor.

Bağışıklık arttırıcı vitaminler, mineraller ve antioksidanların başlangıç dozu için, tabağınızın yarısını sebze ve meyvelerle doldurak işe başlamalısınız.

Peki bu besinler hangileri?

Beta Karoten İçin: Havuç, Lahana ve Kayısı Tüketmelisiniz

Beta karoten adıyla bildiğimiz β-Karoten, bitkilerde ve meyvelerde bol miktarda bulunan organik, kuvvetli renkte kırmızı - turuncu pigmenlerden oluşmaktadır. Beta-karoten gıdalar yağda çözünebilen karotenoidlerdir. Halk dilinde bu besinlerin taşıdığı değerlere bizler A vitamini olarak biliyoruz. Turunce ve sarı renkli sebze ve meyvelerde bol miktarda bulunan bu maddeler en çok havuç, lahana ve kayısıda bulunmaktadır.

İyi beta karoten kaynakları arasında: tatlı patates, mango, ıspanak, brokoli, kabak ve kavun da bulunur.

C Vitamini İçin: Brokoli, Portakal, Çilek Tüketmelisiniz

C vitamini, antikorların kan seviyelerini arttırır ve lenfositleri (beyaz kan hücreleri) ayırt etmeye yardımcı olur, bu da vücudun ne tür bir korumanın gerekli olduğunu belirlemesine yardımcı olur.

Bazı araştırmalar, daha yüksek C vitamini seviyelerinin (en az 200 miligram) soğuk algınlığı semptomlarının süresini hafifçe azaltabileceğini önermektedir.

Portakal, greyfurt, kivi, çilek, Brüksel lahanası, kırmızı ve yeşil biber, brokoli, pişmiş lahana ve karnabahar gibi yiyeceklerin bir kombinasyonundan günlük 200 miligram C vitaminini tüketebilirsiniz.

D vitamini İçin: Yumurta, Peynir, Soya Peyniri ve Mantar Tüketmelisiniz

D vitamini, kalsiyum ve fosforun sindirim yollarında kullanımı ve emilimi ile özellikle çocuklarda büyüme için gerekli bir vitamindir. Yağda çözünen bu vitamini en çok “güneş ışığı vitamini” olarak biliriz.

D vitamini aktif formuna dönüşürken iki aşamalı bir süreç geçirir. İlk olarak, karaciğerdeki kalsidiol depolama formunda oluşturulur. Daha sonra, böbreklerdeki aktif formuna dönüştürülür. D vitamini kalsiyumun normal emilimine, kas ve kemiklerin normal fonksiyonlarının korunmasına katkıda bulunur. Yani beyaz kan hücrelerinin aktivitesini ve sayısını D vitamini hızlı bir şekilde değiştirebilir bu da bakteri ve virüslerin vücuda yayılmasını azaltabilir.

D vitamini eksikliği ki özellikle güneş kaynaklı D vitamini üretiminin eksikliğinden bağışıklık sistemi zayıflar ve direkt olarak üst solunum yolu enfeksiyonlarına neden olan viral enfeksiyonların gelişme riski hızla artabilir. Bu sebeple D vitamini takviyelerinin akut solunum yolu enfeksiyonlarına karşı korunmaya yardımcı olabildiği gibi D vitamini sağlayan somon ve sardalya gibi konserve balıklar dahil olmak üzere yağlı balıklar, yumurta, takviye edilmiş süt ve bitki sütü ürünleri, peynir, organik meyve suları, soya peyniri ve mantarlardan bu vitamini vücudunuza alabilirsiniz.

Çinko İçin: Fasulye, Fındık, Tahıl ve Deniz Ürünleri Tüketmelisiniz

Çinko, bağışıklık sisteminizdeki hücrelerin büyümesine ve farklılaşmasına yardımcı olur. Yapılan bir bilimsel araştırmaya göre bir meta-analiz çinko takviyelerinin soğuk algınlığı semptomlarının süresini kısaltabildiğini ortaya koymuştur.

Çinko kaynaklarını: fasulye, nohut, mercimek, tofu, güçlendirilmiş tahıllar, fındık, bitkisel tohumlar, buğday tohumu, istiridye (konserve dahil), yengeç, ıstakoz, sığır eti, kümes hayvanlarının etlerinden ve yoğurttan alabilirsiniz.

Protein İçin: Süt, Yumurta, Fındık Tüketmelisiniz

Protein, bağışıklık hücreleri ve kan antikorları için önemli bir yapı taşıdır ve bağışıklık sistemimizin işini yapmasında en önemli rolü proteinler oynar.

Protein hem hayvan hem de bitki bazlı kaynaklardan elde edilir. Özellikle balık, kümes hayvanları, sığır eti, süt, yoğurt, yumurta ve süzme peynir, fındık, tohum, fasulye ve mercimekten protein ihtiyacınızı rahat rahat karşılayabilirsiniz.

Örneğin kraker gibi protein içermeyen atıştırmalıklar yerine yenebilen, leblebi gibi protein açısından zengin atıştırmalıklar tüketebilirsiniz.

Prebiyotikler İçin: Muz, Fasulye, Turşu Tüketmelisiniz

Probiyotikler ve prebiyotikler, bağışıklık sistemimizi destekleyen mikrobiyomun sağlığını artırmaya yardımcı olur.

Probiyotik kaynakları arasında yoğurt ve kefir gibi fermente süt gıdaları ve eski peynirlerin yanı sıra lahana turşusu, soya fasülyesi, maya ekmeği gibi fermente gıdalarda bolca bulunur. Prebiyotik kaynakları kepekli tahıllar, muz, soğan, sarımsak, pırasa, kuşkonmaz, enginar ve fasulyeyi de içerir.

Bu gıdaların üst solunum yolları, soğuk algınlığı ve grip gibi rahatsızlıkları önemli ölçüde azalttığı bilinmektedir.

Vücudunuzu Nemlendirmek İçin: Su, Meyve, Çorba Tüketmelisiniz

Hafif dehidrasyon vücut için fiziksel bir stres oluşturabilir. Bu yüzden kadınların günde 2,7 litre sıvı tüketmesi, erkeklerin günde 3,7 litre sıvı tüketmesi gerekmektedir.

Bunun için bol bol meyve, sebze ve çorba gibi sıvı gıdaları ve yine su açısından zengin yiyecekleri tüketmenizde oldukça fayda var.